Seslerin ve müziğin üzerinizde ne gibi etkiler meydana getirdiğine en son ne zaman dikkat ettiniz? Her birimiz o ya da bu ölçüde seslerle ve müzikle iç içeyiz. Dış dünyayla iletişim kurduğumuz en önemli duyularımızdan bir tanesi işitme duyumuz hiç şüphesiz. Bu duyu sayesinde çevremizle iletişim kurabiliyor
Ses ve müziğin çeşitli etkileriyle ilgili araştırmalar geliştikçe bu konunun ne kadar önemli olduğu ve bu etkilerden bilinçli olarak yararlanıldığında yaşantımızda ne kadar olumlu etkiler meydana getirebildiği gözler önüne seriliyor. Ve bu etkileşim aslında çok da somut. Çünkü müziğin zihnimiz ve duygularımız uyandırdığı etkiler bir yana ses titreşimlerinin madde üzerindeki somut etkileri artık çok iyi bilinen bir konu. Yani müzik yalnızca kulak zarımız üzerinde değil bedenimizin her hücresi üzerinde çok çeşitli türde etkiler meydana getirebiliyor.
Bunun nasıl olduğunu görmek isterseniz müzik setinizin veya bilgisayarınızın hoparlörüne yakın bir yere içi su dolu plastik veya kağıt bir bardak koyup müziğin titreşimlerinin suyu nasıl hareket ettirdiğini izleyebilirsiniz. Eğer bu konuda daha da ileri gitmek isterseniz davul
Şimdi
Ayrıca dalga türlerine ve diğer özelliklerine bağlı olarak seslerin elektrik yükleyici ya da serbest bırakıcı etkileri olabilmektedir. Bazı durumlarda sesler beyni ve bedeni pozitif elektrikle yükler. Bazen de yüksek sesli
Sesler elbette negatif etkilere de yol açabilir. Şehir gürültüleri başımızı şişirdiği gibi bedenimizdeki enerjiyi de tüketebilir. Aşırı gürültülü tiz bir frekans ani biçimde baş ağrısına ya da aşırı denge kaybına yol açabilmekte
Müziğin Etkileri
Pek çoğumuz ne gibi bir etkisi olduğunun tamamıyla farkında olmadan müzik dinleriz. Dinlediğimiz müzikler bazen uyarıcıdır
Müzik Beyin Dalgalarını Yavaşlatabilir ve Düzenleyebilir
Müziğin bu etkisi çok çeşitli deneyler ve gözlemlerle kanıtlanmıştır. Beyin dalgaları hem müzik hem de kişinin kendi çıkardığı seslerle değiştirilebilmektedir. Gündelik bilinç halindeyken beynimiz saniyede 13 ila 20 titreşim hızına sahip olan “beta” dalgaları yaymaktadır. Ancak gözlerimizi kapatıp gevşemeye başladığımızda bu dalgalar 13’ün altına düşer ve “alfa” ritmine geçeriz. Rüya görmeye başladığımız uyku durumunda bu dalgalar 8’in altına düşer ve o zaman da “teta” olarak adlandırılan faza geçmiş oluruz. Teta dalgaları aynı zamanda derin meditasyon veya trans halleri esnasında da gözlenebilir. Çok derin uyku halinde ise 0.5 ile 4 titreşim arasında değişen delta dalgaları olrataya çıkar. Beyin dalgaları ne kadar yavaşlarsa kendimizi o kadar rahat
Belli türdeki müzikler veya özel olarak dizayn edilmiş sesler beyin dalgalarını yavaşlatıp rahatlamayı kolaylaştırabilmektedir. Çeşitli antropolojik araştırmalar müziğin çağlar boyunca bilinç halini değiştirmeye yönelik amaçlarla kullanılageldiğini göstermektedir. Hatta yakın zamanlardaki araştırmalar antik dönemlerde değişik bilinç hallerini başlatmaya yönelik müzik türlerinin yanı sıra son derece sofistike akustik dizaynların da keşfedilmiş olduğunu göstermektedir.
Beyinle ilgili araştırmalar müziğin özellikle beynin sağ yarıküresine hitap ettiğini göstermektedir. Beynimizin sol yarıküresi genellikle mantıksal işlevleri yerine getirirken sağ yarıküre daha çok sezgisel ve yaratıcı aktivitelerle ilişkilidir. İşte bu yüzden evde
Eğer bir iş yaparken dikkatinizin dağılmaya başladığını ve hayallere daldığınızı fark edersiniz on ya da on beş dakika kadar arka planda Mozart ya da Bach gibi bestecilerin müziklerini veya barok döneme ait bir müziği dinleyin. Bu zihninizin tekrar yerine gelmesini ve dikkatinizi toparlamanızı sağlayacaktır.
Müzik Nefes Alış Verişini Etkiler
Normal bir halde otururken dakikada yirmi beş ila otuz beş kez arası nefes alıp veririz. Derin ve yavaş nefes alıp vermek hem beden hem de zihin için oldukça olumludur. Hafif ve hızlı nefes alıp vermek ise yüzeysel ve dağınık bir zihin haline yol açabilir. Bu bakımdan nefes ritmi ile zihinsel işlevler arasında çok yakın bir bağlantı vardır. Aynı zamanda zihinsel durumumuz da nefes alıp verişimizi etkiler. Dinlediğimiz müzikler içimizde farklı duygusal ve fiziksel etkiler meydana getirdiği için nefes alıp verme hızımızı etkilerler. Örneğin yüksek volümde çalan bir rock müziğini dinlerken gevşeyip yavaş biçimde nefes alıp vermeniz pek mümkün değildir. Ancak rahatlatıcı ağır tempolu ve kaliteli bir müzik sizi çok olumlu bir ruh haline getirebilir.
Müzik Kalp Atışını
Müzik aynen solunumda olduğu gibi kalp atışı ve kan basıncı üzerinde de etkilidir. Çünkü insan kalbi sese ve müziğe kolaylıkla ayak uydurabilir. Nabzımız müzikle ilgili frekans
Lousiana Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada yirmi dört gençten oluşan bir topluluğa spor antrenmanı yaptıkları esnada önce hard rock dinletilmiş. Bunun kalp atış hızlarını daha fazla artırdığı ve antrenmanlarının kalitesini düşürdüğü gözlenmiş. Ancak ağır tempolu ve rahatlatıcı müzikler gençlerin kalp atış hızlarını yavaşlattığı ve daha uzun süre antrenman yapabildikleri görülmüş.
Müzik kalp atışının yanı sıra kan basıncını da değiştirebilmektedir. Güney Carolina Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’nda görevli olan Dr. Shirley Thompson aşırı gürültünün kan basıncını yüzde on kadar artırabileceğini bildirmektedir. Bu etki elbette dolaylı biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu konuyla ilgili çeşitli araştırmalar ağır tempolu müziklerin sistolik kan basıncını büyük oranda düşürdüğünü göstermektedir.
Müzik Kas Gerilimini Azaltır
Bedenimizdeki bütün kaslar işitme siniriyle iç kulağa bağlıdır. Dolayısıyla kas gücü
1980’lerde Norveçli eğitimci Olav Skille ciddi fiziksel ve zihinsel özürleri olan çocukları tedavi etmek için müziği kullanmaya başladı. Çocukların seslerle karşı karşıya bırakıldığı özel bir ortam olan “müzik banyosu”nu icat etti ve belli müziklerin kas gerilimini azalttığını ve çocukları gevşettiğini gördü. Skille’nin yöntemi “Vibroakustik Terapi” adıyla Avrupa’nın diğer bölgelerine de yayıldı. Genellikle düşük frekanslı müzikler sırtın alt bölgelerinde
Müzik Beden Isısını Etkiler
Bir kapı gıcırtısı
Bütün sesler ve müzikler beden ısısını
Müzik Endorfin Düzeyini Yükseltebilir
Beynin kendi uyku ilacı olan endorfin hormonu ile ilgili araştırmalar bu hormonun ağrıyı azaltıp “doğal bir sarhoşluk” hali yaratabileceğini göstermektedir. Müziğin neşesinden ve zenginliğinden doğan iyileştirici kimyasallar bedenin kendi yatıştırıcılarını yaratmasına ve bağışıklık sistemini güçlendirmesine olanak tanımaktadır. 1996 yılında
Doğal sarhoşluk ya da keyif hali stresin ve acının karşısındadır ve bazen de bedeni haktalıklara karşı koruyan lenfositlerin yani T hücrelerinin düzeyini yükseltmektedir.
Müziğin bedensel sağlık üzerindeki etkileri çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Antik şifa merkezlerinde müziğin iyileştirici etkilerinden hem psikolojik hem de fizyolojik rahatsızlıkların giderilmesinde yararlanılmaktaydı.
Müzik Strese Bağlı Hormonları Düzenleyebilir
Anestezi uzmanları rahatlatıcı müzikler dinleyen kişilerin kanındaki stres hormonlarının düzeyinin büyük ölçüde düştüğünü
Bütün bu fizyolojik etkilerinden dolayı müzik bağışıklık sistemini de güçlendirmekte
Müzik Üç Boyutlu Algımızı Etkiler
Çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre belli müzikler beynin fiziksel dünyayı algılama
Müzik Zaman Algımızı Değiştirir
Müziği zihnimizi yavaşlatmak ya da hızlandırmak için kullanabiliriz. Hızlı
Müzik Hafızayı ve Öğrenmeyi Güçlendirebilir
Belli tür müzikler kişiye göre değişmekle birlikte konsantrasyonu artırarak öğrenmeyi kolaylaştırabilmektedir. Arka planda Mozart ya da Bach gibi hafif ve ağır tempolu müzikler çalmak bazı kişilerin daha uzun süre konsantreolmasını sağlayabilmektedir. Çalışırken özellikle barok müzik dinlemek yazıları
Müziğin Daha Süptil Yönleri
Burada sıraladığım etkiler konunun yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Bu konuyla ilgili yazılabilecek daha pek çok şey var.
“Müzik ruhun gıdasıdır.” sözünü hepimiz duymuşuzdur. Gerçekten de müzik tüm güzel sanatlar içerisinde en soyut olanıdır. Çünkü doğrudan doğruya duygularımıza ve psişemize hitap eder. Değişik müziklerin üzerinizde meydana getirdiği etkileri bazen sözcüklerle açıklayamazsınız. Çünkü müziğin fiziksel etkilerinin yanı sıra normal duyularla algılanamayan ancak hissedilebilen süptil bir etkisi de vardır. Duyular dışı yeteneklere sahip kişiler özellikle canlı icra edilen müziğin güçlü bir enerjiye sahip olduğunu ifade etmektedirler. Müziğin bu etkisi enerji alanımız (aura) üzerinde çeşitli etkileşimlere yol açmakta ve bizler de bundan etkilenmekteyiz. Sesin görünen ve bilinen etkilerinin yanı sıra duyularla algılanmayan pek çok etkilerinin var olduğu özellikle eski kültürler tarafından çok iyi bilinen bir gerçekti. Ve belki de müzik böylesine sıradan hale gelmeden önce özel etkiler meydana getirmek için kullanılıyordu. Nitekim buna ait pek çok araştırmalar sesin ve müziğin olağandışı bilinç hallerini başlatmak ve elde etmek için yoğun biçimde kullanıldığını göstermektedir.
Günümüzde bu amaçla dizayn edilmiş çeşitli ses ve müzik CD’leri var ve bunlardan bazıları gerçekten çok Başarılı. Bu sesleri dinlediğinizde kolayca meditatif bir hal içerisine girebiliyor ve bunu sürdürebiliyorsunuz.
Kısacası müzik
Son notum anne babalara… İçinde yaşadığımız ortamda biraz zor olsa da ne olur çocuklarınızı kaliteli müzik dinlemeye alıştırmak için elinizden geleni yapın. Çünkü bu
Yararlanılan Kaynak: Mozart Etkisi (Mozart Effect)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder