Wikileaks Amerika'nın koktuğu son site...

WIKILEAKS-1
sitesi birkaç gün önce 1,4 GB'lık yeni bir dosya yayınladı. Ancak dosyalar Şifre korumalı olarak hazırlandı. Bu dosyanın diğerlerine göre daha büyük önem taşıdığı, siteye baskıların artması sonucu şifrenin de verileceği açıklandı. Bu dosyanın kırılarak açılması mümkün değil. Pentagon, site yetkililerine üstü kapalı tehdit etti.

JULİAN ASSANGE KİMDİR?

Aslında kendisiyle ilgili çok fazla bilgi yok. Avustralyalı olarak dünyaya geldi. 39 yaşında. Ailesinin işi nedeniyle tam 37 okul değiştirdi. Fizik ve matematik okudu. 17 yaşında NASA'yı "hack"ledi. Sonra dünyanın en önemli Hacker listesinde yer aldı. Güvenlik nedeniyle sürekli yer değiştiriyor
New York Times gazetesi, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı ”gizli devlet” belgelerini yayınlayan ilk kuruluş oldu. İşte çarpıcı ayrıntılar:Amerikan New York Times gazetesinin açıkladığı belgelerde sarsıcı bilgiler var.




Gazete, belgelerdeki bilgileri özetler halinde okuyucularına duyurdu.
Gazeteye ulaşan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı belgelerinde, birçok dünya liderinin sarfettiği sözlerden terörizme ve nükleer silahların yayılmasına kadar bir çok gizli bilgi yer alıyor.
Belgelere göre, El-Kaide gibi terör örgütlerinin başlıca finansörü bazı Suudi vatandaşlar.
Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerine ait bilgisayarlara karşı yapılan sabotajların arkasında da Çin hükümetinin ajanları bulunuyor.
Belgeye göre, Suudi kralı, Amerika Birleşik Devletleri’nden bir an önce İran’a saldırmasını istemiş.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, site, “düşüncesizce ve tehlikeli bir harekette” bulunmakla suçlandı.
Beyaz Saray, Wikileaks’in, yayınlattığı belgelerle, Amerikalı diplomatların, istihbaratçıların ve demokratik aktivistlerin hayatını tehlikeye attığını ileri sürdü.
İddiaya göre Aliyev, Türkiye’ye ‘Rusya ile aramızı neden bozuyorsun’ demiş..
Wikileaks Belgelerinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Başbakan Erdoğan İlginç Şekilde İfade Edilmiş
WikiLeaks adlı internet sitesi, ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait olan gizli belgeleri açıkladı. Belgelerde, dünya liderleriyle ilgili ifadeler göze çarpıyor.. Erdoğan ve Davutoğlu için ilgili bakın nasıl tanım yapılmış:
Belgeler, Amerikan New York Times, İngiliz Guardian, Fransız Le Mond ve İspanyol El Pai gazeteleriyle Alman Der Spigel dergisinde eş zamanlı olarak yayımlandı.


ABD Dışişleri’nin 2004 yılından 2010’un Mart ayına kadarki 250 bin diplomatik gizli yazışmasında, Türkiye dahil Washington’ın müttefiki ülkeler ve liderlerine yönelik ağır eleştiriler yer alıyor.
Belgelerde Amerikalı diplomatlar bir ortak olarak Türkiye’nin güvenilirliğine ilişkin şüphelerini dile getirirken ve bu kapsamda Başbakan Erdoğan ve danışmanlarına yönelik olumsuz ifadeler yer alıyor.
Türkiye’nin gelecekte İslam devleti olma yolunda ilerlediği ve Avrupa Birliği’ne üye olamayacağı yönündeki görüşler de belgelerde yer alıyor.
Belgelerde, dünya liderleriyle ilgili ifadeler şöyle:
Suudi Kralı Abdullah’ın İran’a saldırması için Washington’a sık sık telkinde bulunduğu ifade edilirken,
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ‘dengesiz ve deli’,
Afganistan Devlet Başkanı Karzai ‘paranoyak’,
Almanya Başbakan Merkel ise ‘risk almaktan kaçınan bir lider’ olarak nitelendiriliyor.
Ayrıca, Libya lideri Kaddafi’nin Ukraynalı bir hemşireyle ilişkisi olduğu belirtiliyor.
ABD’li diplomatlara göre Başbakan Erdoğan, işkolik, mükemmeliyetçi ve işkolik, despot değil..
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için de ‘müthiş, tehlikeli ve deli’ tanımı dikkat çekti..
Putin için ‘seksi’
Merkel için de ‘teflon’ lakabı takılmış.
Suudi Arabistanlı bazı mali kaynaklar terör örgütlerini besleyen kaynak olarak gösterildiği, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığının kaydedildiği belgelerde, nükleer silah sahiplerinin geliştirdiği programlar da yer alıyor.
Gizli belgelere göre Azerbaycan, Türkiye’nin enerji merkezi olmasını istemiyor..
Arap Liderler İran’ın Vurulmasını İstedi…
Fransız Le Monde gazetesi de, büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı ”gizli devlet” belgelerini yayınladı. Belgelerde Arap liderlerin ABD’ye ‘İran’ı vurun’ isteğinde bulundukları iddia edildi.
Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran’ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor.
Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama’nın terörle mücadele danışmanı John Brennan’a, ”İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran’ın günahlarından bizi korusun” ifadesini kullandığı belirtiliyor.
Suudi Arabistan Kralının, İran için ”yılanın başını kesmek gerekir” ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor.
Yine Kralın, Amerikalı General James Jones’la yaptığı 11 Şubat 2010 tarihli görüşmede, ”eğer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur” dediği belirtildi.
BAHREYN KRALI
Bayreyn Kralı Hamad Al-Khalifa’nın, 1 Şubat 2009 tarihinde, Amerikalı General David Petraeus’a, ”İran’ın nükleer programının durdurulması gerekir” dediği de yer alan gizli belgelerde, ”Arap ülkelerinin tamamının, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak endişe taşıdığı” ifade edildi.
Le Monde gazetesi, söz konusu belgelere dayanarak, Abu Dabi Prensi Muhammed bin Zayed’i bu liderler içinde en kararlısı olarak gösterdi.
Belgelere göre, Amerikalı General Mullen, bin Zayed ile görüşmesine ilişkin olarak 9 Şubat 2010 tarihinde merkeze telgraf çekti. Telgrafta, Zayed’in, ”İran’ın nükleer sitelerine karşı havadan saldırıların yetersiz olduğu ve karadan da saldırmak gerekir” dediği belirtildi.
Katar Emiri’nin Amerikalı senatör John Kerry ile yaptığı görüşme de, 14 Şubat 2010 tarihinde merkeze geçilen telgrafla açığa çıkıyor. Bu görüşmede Katar Emiri’nin, ”İranlıların söyledikleri yüz kelimeden sadece birisine inanın” ifadesini kullandığı bildirildi.
Kahire’de bulunan bir Amerikalı diplomatın Şubat 2009′da çektiği telgraflarda da, Mısır Devlet Başkan Hüsnü Mübarek’in İran’dan son derece nefret ettiği ve Mübarek’in İranlılar için ”yalancı oldukları ve onlara inanılmaması gerektiğini” söylediği kaydedildi.
Yine aynı belgelerde, Ürdün Meclis Başkanı Zeid Rifaiu’nun da, Amerikalılara, ”İran’la diyalogla hiçbir yere varılamaz” dediği kaydediliyor.

Wikileaks'in çok sayıda Türk gönüllüsü var-2

Yayınladığı belgelerle CIA tarafından aranan Julian Assange, önemli açıklamalarda bulundu
Afganistan ve Irak'la ilgili yayınladığı belgelerle ABD'yi zor durumda bıraktı. Yayınladığı belgelerle dünyada gündem yaratan, CIA ve Pentagon tarafından aranan Wikileaks'in sahibi Julian Assange, Sitenin kuruluşunu ve hedefini anlattı:

Takvim'in haberine göre Wikileaks ile ilgili tüm sorulara açıklık getiren Assange bakın neler söyledi:

* Dünyanın birçok ülkesinde yolsuzluk var. Bunları ortaya çıkarmak için Wikileaks'i kurdum.
* 2006'dan itibaren çok önemli işlere imza attık. 1 milyon 500 bine yakın belge yayınladık.
* Binlerce kişi hapse girdi. Birçok bakan ve milletvekili istifa etmek zorunda kaldı.
* Karayipler'de Turks ve Caicos Adaları'nın başbakanına rüşvet veren liste yayınladık. Türk işadamı Cem Kınay'ın da listede adı vardı.
* Elimize geçen belgeyi uzmanlar araştırıyor.
* Çoğu gönüllü 900 civarında çalışanımız bulunuyor. Tek amaç dünyayı yaşanır hale getirmek.
* Hacker olarak bu işe başladım. Türkiye dahil birçok ülkeye gittim.
*Ülkelerini sömüren devlet adamları bizden korksun. Halkından çalan tüm politikacılar bir gün bizde haber olacak. Bunu unutmasınlar.
* Annem bana sürekli "Mazlumun yanında, zalimin karşısında ol" demişti.
* Sitemize katkıda bulunanları korumak istiyoruz. Birçok gönüllü avukatımız, bu kişileri koruyor. Türkiye'de de birçok gönüllümüz var.

PENTAGON TEPKİLİ
CNN TÜRK) -- Önce Afganistan şimdi de Irak Savaşı'yla ilgili gizli belgeleri yayınladı, dünya yerinden oynadı.

Wikileaks internet sitesinin yayımladığı 400 bin belgede, Amerika'nın Irak'ta işkencelere göz yumduğu, ülkede ölen ıraklı sivil sayısının da düşünülenden çok fazla olduğu belirtiliyor.

Yayımlanan belgeler Irak Savaşı'yla ilgili olunca Türkiye'nin adı da 100'ün üstünde belgede geçiyor.

Örneğin 17 Kasım 2004 tarihli bir belgede, Amerikan askerlerinin tutukladığı Türk vatandaşı direnişçilerden söz ediliyor. Türkiye yapımı tüfeklerin de direnişçiler tarafından kullanıldığı belgelerde yer alan konular arasında.

5 Mayıs 2007 tarihli bir belgede, Bağdat yakınlarında bir köprüyü uçurmaya çalışan direnişçilerin Türkiye tarafından finanse edildiği iddia ediliyor.

"Saldırı tehdidi" başlığını taşıyan Şubat 2007 tarihli bir belgede de, Kerkük'teki kimyasal saldırılardan bahsediliyor. Bu saldırılarda, kullanılan gazın Türkiye'de yaşayan kimliği belirlenemeyen bir Iraklı tarafından sağlandığı öne sürülüyor.

Wikileaks'in yayımladığı belgelerde, terör örgütü PKK ile ilgili ifadeler de var.

25 Şubat 2006 tarihli bir belgede, Habur yakınlarında kendisinin PKK'lı olduğunu söyleyen 1 kişi Amerikan askerleri tarafından yakalanıyor.

Ancak Amerikan askerleri şahsın can güvenliği "tehlikeye girer" gerekçesiyle, PKK'lıyı Irak güvenlik güçlerine teslim etmiyor.serbest bırakıyor. dosya kapatılıyor.

Hürriyet gazetesine konuşan belgeleri yayımlayan Wikileaks'in kurucusu Jullian Assange, elinde Türkiye ilgili başka konularda da belge olduğunu söyledi, "Özellikle Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili elimizde birçok belge var " dedi.

Asange "bu dökümanların birebir tercüme edilmesi gerek. Yanlış tercümeyi göze alamam. Bu nedenle sizin aracılığınızla Türkçe tercümanlara da çağrı yapıyorum" diye konuştu.
http://wikileaks.org/

WikiLeaks internet sitesi-3
ülkelerin istihbarat kayıtları, Irak ve Afganistan savaşı ile ilgili belgelerden sonra, bu kez de ABD konsolosluklarının kayıtlarını yayınladı. Kayıtlar, ABD yönetiminin sadece düşman olarak gördüğü ülkeleri değil, müttefik ülkelerdeki yöneticileri de fişlediğini ortaya koydu. Kayıtlarda Türkiye hakkında önemli bilgiler var.
Açıklanan belgelerde diplomasi dünyasını sarsabilecek tanımlamalar ve tespitler bulunuyor. ABD'nin fişlemelerinde Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle "agresif", Almanya Başbakanı Angela Merkel ise "riski haber veriyor, ancak nadiren yaratıcı" şeklinde tanımlanıyor. Belgelerde ayrıca, ABD ve İngiltere'nin Pakistan'ın nükleer silah programının güvenliğine ilişkin taşıdığı ciddi kaygılar, "terör grupları"nı finanse eden ülkeler, Rusya ve ABD arasında yürütülen gizli nükleer füze görüşmelerinin ayrıntıları, Rus hükümetinin organize suçla olan bağlantıları da bulunuyor.
WikiLeaks'ten sızdırılan bilgiler, ABD'nin Birleşmiş Milletler'de yaptığı casusluğu gösteriyor. Belgelere göre, ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler'in üst düzey yöneticilerinin ve onlara bağlı personelin kullandığı iletişim bilgilerini, yöntemlerini ve kullanılan şifreleri ele geçirmeye çalışmış.
ABD, sansürü sürdürmeye çalıştı
ABD Dışişleri Bakanlığı, WikiLeaks'in açıkladığı her belgenin ardından, bunun masumların hayatını riske edeceği açıklamasını yapmış; ancak bilgileri yalanlamamıştı. Daha önce ABD'nin Irak ve Afganistan savaş kayıtları açıklandığında, bunun "düşmanların ABD'nin çalışma şeklini çözmesine neden olacağını"nı iddia ederek Wikileaks'e saldıran ABD hükümeti, bu kez de WikiLeaks'i önlemeye çalıştı. Dışişleri Bakanlığı'ndan sitenin kurucusu Julian Assange'a gönderilen mektupta, bilgilerin açıklanmaması istendi. Ayrıca WikiLeaks sitesi, belgeleri açıklayacağı saatlerde "gizemli" bir DDOS saldırısına uğradı.
Belgelerin uluslararası basın kuruluşlarına düşen kısımları açıklandıktan sonra, WikiLeaks, tüm saldırılara rağmen 3 milyon belgeyi yayınlamayı başardı. Suudi Arabistan, Suriye, Avustralya, Kanada, Meksika, Şili, Arjantin, Brezilya ve İngiltere, WikiLeaks'e erişimi şimdiden engellemiş durumda.
Wikileaks belgelerinde Türkiye
Açığa sızan belgelerde, Türkiye, ABD dışından en fazla belge sızdırılan ülke. Türkiye ile ilgili toplam 7.918 belge sızdırılırken, kayıtların tarihi 2002'ye kadar gidiyor. Türkiye ile ilgili 577 "gizlilik derecesi yüksek" kayıt bulunuyor. Belgelerde, ABD kökenli bir İran vatandaşının İran'dan Türkiye üzerinden kaçışı gibi olayların yanı sıra, Mossad Başkanı Meir Dagan'ın Türkiye saptamaları da var. Belgelere göre, "Dagan, Türkiye'ye bakıyor, islamcıların güç kazandığını görüyor. Dagan'a göre sorun, kendisini Türkiye'nin laik kimliğinin koruyucusu olarak gören ordunun ne kadar sessiz kalacağı". Dagan ayrıca, Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan'ın istikrârsız olduğunu ve bu ülkelerin önünde belirsiz bir gelecek olduğunu iddia ediyor. Mossad, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ABD'den daha fazla destek gelmesini, islamcıların yükselişini önlemek için faydalı görüyor.
AKP'nin işbirlikçiliği şüpheli
Der Spiegel'in haberine göre, AKP yönetimi, Amerikalı diplomatlar tarafından "işbirliği konusunda şüpheli" olarak tanımlanıyor. Hükümetin islamcılar tarafından bölündüğü ve islamcıların hükümet içinde yayıldıkları anlatılıyor. Hükümet liderliğinin, danışmanlarının ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Ankara'nın ötesinde hiçbir politikadan anlamadıkları yer alıyor.
Ulusalcı sosyalistlerle ABD'nin ortak tezi: Yeni Osmanlıcılık
Davutoğlu'nun Erdoğan üzerinde önemli bir gücü olduğu ve aynı zamanda islamcı ve yeni Osmanlıcı olduğu belirtilerek "son derece tehlikeli" ifadesi kullanılmış. Erdoğan'ın pek çok önemli pozisyona islamcı bankacıları yerleştirdiği, AKP'nin önde gelen isimlerinin güçlü islami ilişkileri olduğu belgelerde yer alıyor. Ayrıca Erdoğan'ın dalkavuklardan oluşan bir danışman ağı ile çevrelendiğinden bahsediliyor.
Belgeler, 1990'da Mandela'nın serbest bırakılması, 1989'da Panama'ya ABD müdahalesi olmadan önce diplomatların durum değerlendirmesi gibi eski yazışmaları da içeriyor. Eğer Türkiye'yle ilgili eski yazışmalar da sızdırılan belgelerde varsa, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gibi darbe ve darbe girişimleri üzerine de yazışmaların ortaya çıkma ihtimali yüksek.
Pakistan ile nükleer yakıt konusunda tehlikeli bir anlaşmazlık
2007'den beri, ABD hükümeti ile Pakistan arasında, şu ana kadar başarısız olan birçok gizli görüşme yapıldı Görüşmelerin nedeni, ABD yetkililerinin, Pakistan'daki bir nükleer tesisteki zenginleştirilmiş uranyumun yasadışı nükleer silah yapılması konusunda kullanılacağı endişesiydi. Mayıs 2009'da ABD Büyükelçisi Anne W. Patterson, Pakistan'ın, Amerikalı uzmanların nükleer tesise daha önceden planlanmış bir ziyaretini reddettiğini rapor etti. Bunun nedenini bir Pakistan yetkilisi şöyle açıklıyordu: "Eğer yerel medya yakıtın sökülmesi konusunda bir kelime bile duyarsa, bunu kesinlikle ABD'nin Pakistan'ın nükleer silahlarını alması şeklinde sunacaklardır"
Kuzey Kore'nin çöküşüne oynamak
Amerikalı ve Güney Koreli yetkililer, birleşik bir Kore ihtimalini tartışarak, bunun yolunun Kuzey Kore'nin ekonomik sorunlarının ve politik dönüşümün ülkenin çöküşüne yol açması olduğunu belirttiler. Güney Kore, Çin'e bunun için ekonomik rüşvetler vermeyi dahi düşünüyor.
Küresel bilgisayar kırma girişimi
Belgelere göre, Çinli bir irtibat, Google'ın Çin'deki bilgisayar sistemine girilmesi talimatını Çin'in politbürosun verdiğini ocak ayında Amerikan Büyükelçiliği'ne haber verdi. Google'ın kırılması, Çin yönetimi tarafından kiralanan hükümet çalışanları, özel güvenlik uzmanları ve internet suçluları tarafından uygulanan koordine bir bilgisayar sabotaj kampanyısının parçası. Ayrıca, Amerikan hükümetinin ve Batılı müttefiklerinin, Dalai Lama'nın ve American şirketlerinin bilgisayarlarına 2002'den itibaren girilmiş.
Afganistan hükümetindeki yolsuzluklar
Geçen yıl Afganistan'ın başkan yardımcısı Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret ettiğinde, yerel makamlar yanında 52 milyon dolar nakit taşıdığını ortaya çıkardı. Kabil'deki Amerikan elçliği bunun "önemli bir miktar" olduğunu kabul ederek, Ahmed Ziya Mesud'un "sonuç olarak paranın kökenini ve gideceği yeri açıklamak zorunda olmadan onu taşıyabaileceğini" açıkladı. Başkan yardımcısı ise Afganistan dışına para çıkardığını inkâr ediyor.
Belgeler nasıl sızdırılmıştı?
WikiLeaks'in yayınladığı belgeler, ABD Savunma Bakanlığı tarafından kullanılan Siprnet isimli gizli ağda paylaşılan makaleler ve yazışmalardan oluşuyor. Siprnet, bürokratik işleyişi hızlandırmak amacıyla, ABD'nin çeşitli ülkelerdeki konsolosluklarını birbirine bağlıyor. Dışarıya kapalı olmasına rağmen, yetkili konsolosluk çalışanları ile Irak ve Afganistan'dakiler de dahil olmak üzere askeri üslerdeki askerler tarafından ulaşılabiliyor, ki bu da yaklaşık 3 milyon insanı kapsıyor. Belgeleri sızdıran kişinin de Irak'ta istihbarat analisti olarak görev yapan 22 yaşında bir asker olduğu iddia ediliyor. Diplomatik yazışmaların bulunduğu belgeler, Irak savaşıyla ilgili daha önce yayınlanan belgelerle aynı anda sunuculara yüklenmiş, ancak yaratacağı etkiyi arttırmak için farklı zamanlarda yayınlanmış.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails