TELVİN KONSERİ (ANKARA)

Telvin Anatolian Blues 4 Ocak Çarşamba 20:00'de ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu'nda sevenleriyle buluşuyor.
Erkan Oğur, 1995 yılında İlkin Deniz ve Turgut Alp Bekoğlu ile bir araya gelip Telvin'i kurdular ve müzikle ilgili arayışlarını birlikte sürdürmeye başladılar. Bu arayış 'Telvin' kavramının müzikteki ifadesi idi. 10 yıl boyunca aralıklarla; gerek ulusal ve uluslararası festivallerde, gerekse performans mekânlarında müziklerini icra ettiler. 2006 yılında ilk albümlerini yayınladılar. Telvin, renkler anlamına geliyor. Tasavvuf erbabı; halden hale geçmeye, karar haline doğru yürüyüşe “Telvin” diyor.



Erkan Oğur,
İlkin Deniz,
Turgut Alp Bekoğlu,
Engin Recepoğulları,
Genco Arı,
Yunus Emre'nin telvini anlattığı şiirindeki gibi; "Hak bir gönül virdi bana ha dimeden hayrân olur. Bir dem gelür şâdi olur bir dem gelür giryân olur". İnsan ruhunun kendi içinde, kutuplar arasında çalkanışı tasvir edilmiştir. Mısra başındaki  "bir dem" kelimesi, ruhun durmadan değiştiğini anlatır. Tutku, korku, aşk, hırs, nefs gibi insani zaaflardan, egolardan arındığınız noktada hâlâ müzik varsa, bu saf müziktir. Temalar, kâinattaki müzik enerjisinin Anadolu’ya hediye edilen kısmına dayalı olarak biçimlenip, geniş doğaçlamalar içeren kendine özgü tavrıyla halden hale geçmeyi ifade etmiş; yaşamımızdaki müzik hallerinin de bir ifadesi olmuştur. Telvin hem iddiasız hem de sınırsızdır. Telvin bir mekân ise biz kapısını dışarıdan çaldık. Şans eseri kapı açıldı. İçeri girdik ve kapı üzerimize kapandı… İçeride kaybolduk. Dışarıya açılan kapıyı arıyoruz. Müzik geçmişe ait bir olgudur... Gelecekte müzik tabii ki

ALINTI: ANKARA NHKM duyuruları...

"Ailem ve Ben Arkeolojiyi Öğreniyoruz" Öğretim Programı

Altınova da tanışyığım değerli öğretmen ve proje üstadı eğitmenin Murat ERGİN'in , insanı özendiren ve imrendiren çalışmasını sizinle kendi diliyle paylaşmak istedim.
Süleyman EKER

Murat ERGİN Projesi!
İki yıldır sürdürmekte olduğum "Benim Müzem" ve "Ailem ve Ben Arkeoloji Öğreniyoruz" projeleri ile İlköğretim düzeyinde büyük dönütler kazanıldı, iki yıl peşpeşe Eğitimde İyi Örnekler Konferansı 2009 ve Eğitimde İyi Örnekler Konferansı 2010 konferanslarında sözlü sunumlarını yaptığım bu iki projenin sonrasında Şanlıurfa Çamlıdere İlköğretim Okulu tarafından hazırlanan 'Benim Müzem' Projesi, Sivas'ta yapılan 18. Müze Kurtarma Kazıları ve Müze Müdürleri Sempozyumu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödüle layık görüldü.
2009 yılı içinde aldığmız bir önemli dönütte İlköğretim okullarında Müzecilik Kulübü zorunlu hale geldi. Proje Türkiye' deki tüm İlköğretim okullarına sivil müze kazandırılması ve müzecilik eğitiminin zorunlu hale getirilerek Sanat Tarihi ve Arkeoloji gibi alanların desteklenmesini kapsamakta. proje CNN Türk televizyonunda yayınlanan "Taştaki Sır" belgeselinde tanıtıldı


Urfa Göbeklitepe'de bir okul ve bir öğretmen ile EmineCaykara

"Ailem ve Ben Arkeolojiyi Öğreniyoruz" Öğretim Programı
Yalova Altınova ilçesinde devam eden projede Okul Müzecilik Drama Atölyesi ile öğrenci velilerinden başlayarak, önce ailede Tarihi, Arkeolojiyi ve Güzel Sanatları anlayarak farkındalık düzeyini artırmak hedeflendi. Okul içerisinde kurulan Seramik atölyesi ile, öğrenci velilerine haftada 10 saat seramik tanıma,eserlerin bireysel, sosyal ve fiziksel özellikleri gözlem yapma, düşünce ve duygularını ifade etme, hayal gücünü kullanma ve bunları kendi yaşamlarına bağlamaları, bilgilenmeleri, eski eser ve müzelerin gündelik hayata kattığı kültürel değerleri anlama ve bu değerleri yaşatmaları amaçlanmıştır.

Okul Veli ilişikisi bağlamında, öğrenciler seramik sanatına ve aile içinde sanata katılma isteği arttığı gözlenmiş, Güzel Sanatlardan başlayarak, süreçe ailesi ile katkıda bulunma yoluna giderek,"Ailem ve Ben Arkeolojiyi Öğreniyoruz” Yaşam boyu eğitim sürecinde objenin ve yaratcılığın önemini kavrama, Seramik sanatının çok yönlü öğrenme ve yaşam alanları olarak ( Tarih, arkeoloji, form bilgisi, çevre, heykel, mimari vb.) Seramik eğitimi, amacı ve konuları, sergileri, objeleri, ortamı, çevresi, insanı merkeze alan ve disiplinler arası yönleriyle sanatın, temel eğitim kuramları ve ilkeleri ışığında aktif bir öğrenme ve gelişme alanı olarak kullanılmasını içermektedir.

Bir köy okulu olmasına rağmen okul içerisinde kurulan seramik atölyesinde üretilen seramik formlar, çanak çömlek, form, takı ve arkeolojik eserlerin yorumlamalarından oluşmaktadır. Yakın çevredeki seramik ve çinicilik zenginlikleri üretimde örnek teşkil edilmiş ve çini desenleri rölyef şeklinde yorumlanarak kültürel miras özelllikleri gözetilen (lale,karanfil )gibi formların kullanılmasının yanında, seramiğin içinde barındırdığı özgünlükten yararlanarak yaratıcı eserler ortaya çıkartılmıştır

"Ailem ve Ben Arkeolojiyi Öğreniyoruz" özellikle zaman ve mekan içinde kendini ve insanları anlama, kültürel mirası devam ettirme, geçmişi, bugünü ve geleceği anlamlı bir biçimde ilişkilendirme, kültürel varlıkları, eski eserleri anlama, koruma ve yaşatma, kendi kültürünü ve farklı kültürleri çok yönlü ve hoşgörülü bir yaklaşımla tanıma ve anlama, Sanatı bir yaşam biçimi haline getirme ve okullarına birer yaşayan kurum niteliğini kazandırma, kültürlerarası anlayış ve empati geliştirme gibi hedeflere hizmet etmektir.
"Ailem ve Ben Arkeolojiyi Öğreniyoruz" Öğretim Programı devamında üretilen formlar yıl sonunda sergilenecek ve yeni projelere eklemlenerek devam edecektir, bu amaçla okulda kurulan müzecilik klübü ile çevre gezilerine devam edilecektir, Yaşamının büyük bir kısmını Eskihisar' da devam ettirmiş olan Osman Hamdi Bey' in kültürel mirasının devamı Eskihisar' ın tam karşısında bulunan Altınova ilçesinde kökleşerek devam ettirilecektir.
Related Posts with Thumbnails